Düş


 Görünenin Bilinci. - 

Nasıl da harika ve yeni, aynı zamanda da ürkütücü ve ironik; tüm varoluş hakkında, bilgimle, hissettiklerim!

 Kendi kendime keşfettim, geçmişteki insanlığın ve hayvanlığın, evet tüm tarih öncesinin ve duyumsayan varlıkların geçmişinin içimde şiir söylemeyi, nefret etmeyi, akıl yürütmeyi sürdürdüğünü, - ansızın bir düşün ortasında uyandım, anladım ki düş görüyorum, düş görmeliyim yok olmayayım diye: Uyurgezer gibi, düşünmemek için uyumak zorunda olan. Nedir, şimdi, “görünüş” bana! Doğrusu, bir özün zıddı değil, - bir öz hakkında, görünüşün yüklemlerini adlandırmaktan başka ne diyebilirim! Gerçekten de bir ölü maskesi değil, bilinmeyen X’e giydirilip, bilinmeyen X’den çıkarılacak. Bana göre görünüş, etkin olanın ve yaşayanın kendisidir; kendinle alay etmeye kadar giden ve bana şunları hissettiren: Burada bir görünüşten, bir yanlıştan, ruhların dansından başka bir şey yoktur, - Bütün bu düşçüler arasında, ben bile, ben bilen, dansımı ediyorum; bilen dünyayla ilgili dansı uzatmanın aracıdır, böylece de varoluş şenliğinin ustalarına aittir; bilginin yüce tutarlılığı ve bilgiler arası ilişkiler, belki de düşlerin evrenselliğinin, düşçülerin karşılıklı olarak birbirlerini anlamasının, böylece de düşün süresini korumanın en yüksek aracıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder