Kapımı çalma sakın; ama olur da...

Bukowski okumadım hiç, merak etmeme rağmen, "Dünyanın Bütün Göt Delikleri ve Benimkisi" hariç, yıllardır iteleye öteleye, hiçbir şey okumadım - okuyamadım.  Aşağıda bir şiiri var, dergi sayfaları arasında, sevdiklerimden biri:



Kapımı çalma sakın; 
ama olur da...

Dışarda değilsem, tabii ki evdeyimdir ama

kapımı çalmayasın sakın 
içerde her ışık gördüğünde 
ya da sesimi duyduğunda.

Belki Proust okuyorumdur
eşiğimin önüne bir kitabını 
ya da çorbasını yapayım diye bir kemiğini 
bırakmışlarsa; kimbilir!

Kapımı çalma sakın 
borç istemek 
telefonumu kullanmak
ya da eski püskü arabamı ödünç almak için.

Dönkü gazeteyi verebilirim, 
eski bir gömleğimi 
ya da bolonez soslu bir sandviçi.

Kanepede uyuyabilirsin,
geceleri çığlık atmıyorsan ama! 
Ya da kendinden bahsedebilirsin.
Ses Çıkartmam bunlara;

Hepimiz zor günler yaşıyoruz; biliyorum,
Benim farkım, aile kurmayı düşünmemem 
çocuklarımı okutmaya 
yazlık ev almaya çalışmamam.
Gözüm hiç yükseklerde değil.
Hayatta kalmaya,
yalnızca biraz daha fazla yaşamaya çalışıyorum.


Olur da, kapımı vurduğunda 
yanıt alamazsan 
içerde bir kadın da yoksa 
belki çenemi kırmışımdır
bağlayacak bir parça tel arıyorumdur 
ya da duvardaki sinekleri kovalıyorumdur

Yani yanıt alamıyorsan 
vermiyorum demektir; 
henüz seni öldürmeye, 
sevmeye, hatta kabul etmeye bile 
hazır değilimdir.
Yani konuşmak istemiyorumdur 
Meşgulümdür, aklımı yitirmişimdir 
keyfim yerindedir
kendimi asacağım ipe ilmek atıyorumdur...

Eğer dışarıdan sesimi duyarsan 
soluk aldığımı, dua ettiğimi 
ya da şarkı söylediğimi 
radyoyu, zarların yuvarlanışını 
ya da daktilomu 
duyarsan eğer
git, hemen git; yanlış zamanda buradasın demektir.
Seni reddetmemi kabalığıma yorma sakın.
Kimi zaman bir işe girişiyorum
ve kendi başıma kalmam gerekiyor; hepsi bu.
Ve senin mavi gözlerin, maviyseler eğer 
ve saçların, hâlâ kalmışsa eğer 
ve aklın- içeri giremezler
boynumdaki ip kesilene ya da ben son ilmeği atana değin 
sabah aynanın karşısında yeni bir görüntüye kavuşana 
içimdeki yara kapanana 
ya da hiç kapanmamacasına açılana değin.


*
Charles Bukowski
Türkçesi: Melih katıkol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder